Powered By Blogger

27 Nisan 2012 Cuma

Apandisite dikkat


Apandisite dikkat edelim

Birçok insanın hayatında karşılaştığı veya her an karşılaşabileceği bir hastalıktır apandisit hastalığı. Hiç beklemediğimiz bir anda şiddetli bir karın ağrısıyla başlayan bu hastalık, tedavi edilmediği zaman ölümle bile sonuçlanabilecek bir hastalıktır. Bizde toplumumuzda sıkça görülen bir hastalık olan apandisiti incelemek istedik bu yazımızda. Acaba neden apandisit nedir, neden apandisit patlaması olur, tedavi yöntemleri nelerdir? İşte tüm bu soruların cevabını bu yazımızda bulabileceksiniz. Karın bölgesinin sağ alt bölümünde bulunan kalın bağırsağın ilk parçasının (buna tıpta çekum denir), iç kenarında 5-8 cm uzunluğunda, 0.5 cm çapında solucan gibi kıvrıntılı bir oluşum vardır, buna “apendiks” (apandix) denir. Bu oluşum iltihaplandığında; ödem toplar yani şişer. Apendiksin bu durumuna “apandisit” (Lat. Appendix vermiformis) denir. Bu durum, hastada şiddetli karın ağrısına neden olur. Durum acildir ve olabildiğince kısa süre içinde ameliyat edilerek bu iltihaplı yapının vücuttan atılması gerekir. Yoksa, delinebilir ve iltihap karın zarı içindeki diğer organlara yayılır. Bu ise ölüm riski olan çok ciddi bir durumdur.[1][2] Körbağırsağın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Müzmin apandisitte; katiyetle ilaç verilmez. Ameliyat gerekir. Had apandisit; karnın ortasından başlayıp, sağ alt kısma yerleşen bir ağrı ile kendini gösterir. Hazımsızlık ve gazdan şikayet edilir. Kusma görülebilir bazen de mide bulantısı olur.[3] Çok sık rastlanan ve özellikle yetersiz tedavi sonucu yol açacağı tehlikeli komplikasyonlardan ötürü korkulan bir hastalıktır. Günümüzdeki antibiyotik olanaklarına karşın bu ikincil hastalıkların en ağın peritonit yani karın zarı iltihabıdır. Apandis içinden besinlerin geçmediği küçük bir bağırsak çıkıntısıdır. Hareketli ve esnek bir boru biçiminde olan bu çıkıntı kalınbağırsağın başlangıç bölümü olan körbağırsağa, incebağırsakla birleşme yerinin hemen gerisinde bağlanır. Genellikle eğik biçimde gövde eksenine doğru uzanır. Bu normal konumunun dışında leğen içine, karaciğer altına ya da sol böğüre doğru da yerleşebilir. Alışılmış yerinin dışında bulunan apandisin iltihaplanması, belirtileri değerlendirmede ve hastalığın tanısını koymada güçlükler yaratır. Apandisin anatomik yapısında üç katman göze çarpar. Dış yüzeyi seröz (sıvı içeren) bir zar örter. Bunun altında kas katmanı ve en içte de lenf dokusunca zengin, girintili çıkıntılı bir mukoza yer alır. Lenf dokusunun bolluğundan ötürü apandise “bağırsak bademciği” de denir.[4] Apandisin vücuttaki fonksiyonu henüz bilinmemektedir. Sadece lenf dokusu bakımdan zengin bir yapıdır. Yine de apandisin iltihaplanması sonucu yırtılıp karın bölgesinde yayılmasıyla, ciddi problemler ortaya çıkar. Tedavi edilmediğinde tehlikeli bir hastalık olan apandisit, karın zarının iltihaplanmasına yol açabilir.[5] Had apandisit iltihabı (Akut apandisit) en sık rastlanan acil vakalardan biridir. Apandisit bebeklerde görülmez. Çocuk büyüdükçe görülmeye başlar. 10-17 yaş arası en sıktır. Daha sonra azalır. Ergenlik çağından evvel erkek ve kız çocuklarda aynı sıklıkta görüldüğü halde, bundan sonra 25 yaşına kadar erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. (erkek/kadın oranı 3/2). 25 yaşından sonra erkeklerdeki sık görülme azalır ve giderek sıklık oranı etşitlenmeye başlar.[6]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder