Powered By Blogger

21 Nisan 2012 Cumartesi

Allerjik nezle ve tedavisi

Allerjik nezle ve tedavisi
Allerjik rinit (allerjik nezle) nedir? Bir ya da birden fazla allerjene karşı duyarlılığı olan bir kimsede, allerjen ile karşılaşma halinde burunda başlıca akıntı, aksırık, kaşıntı ve tıkanıklık şeklinde yakınmaların oluştuğu hastalık tablosu allerjik nezle olarak tanımlanır. Hastalığın isminden de anlaşılacağı gibi kişinin bir allerjene duyarlı olması ve bu allerjen ile karşılaşmanın o kişide nezle yakınmaları oluşturması gerekir. Burunda akıntı, aksırık, kaşıntı ve tıkanma her türlü nezle(rinit)’nin bulgusu olabilir. Nezlesi olan bir kişide allerjik nezle teşhisinin konulabilmesi için hem duyarlı olunan (allerjik olunan) bir madde gösterilmesi hem de duyarlı olunan allerjenin nezle yakınmalarına yol açtığının gösterilmesi gerekir. Aksi durumda allerjik nezle tanısı konamaz. Allerjik nezle sık görülen bir hastalık mıdır? Evet. Her yaş grubunda en sık görülen kronik (müzmin) hastalıklardan biridir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte toplumlarda allerjik nezle görülme sıklığının %10 ile %25 arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Genel olarak batı ülkelerinde bu oran doğu ülkelerinden daha yüksektir. Ülkemizdeki araştırmalar bu oranın batı ülkeleri kadar yüksek olmasa bile doğu ülkelerinden fazla olduğunu göstermiştir. Allerjik nezle neden önemlidir? Allerjik nezle burunda neden olduğu yakınmalar ile iş yada okul başarısının düşmesi, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu, uyku bozuklukları gibi yakınmalar ile yaşam kalitesinde bozulmalara yol açabilir. Ayrıca sinüzit, orta kulak iltihabı ve astım hastalığının kötüleşmesi gibi etkileri de olabilir. Allerjik nezle nasıl gelişir? Tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi allerjik nezlenin gelişmesindeki en büyük risk faktörü o kişinin ailesinde allerjik hastalıkların olması yani kişinin allerjik bir bünyesinin olmasıdır. Ancak özellikle tek yumurta ikizlerinden(genetik materyali aynı olan iki kişi) birinde allerjik nezle saptanırken diğerinde olmaması bilinen bir durumdur. Bu durum allerjik hastalıkların gelişmesinde yalnız genetik faktörlerin rolü olmadığının en büyük kanıtıdır. Nitekim son 20 yılda, özellikle batı ülkelerinde, allerjik hastalıkların iki kata varan oranlarda artmış olması, çevresel faktörlerinde rolü olduğunu düşündürmektedir. Ancak bugüne kadar çevremizdeki binlerce faktörden hangisinin veya hangilerinin buna neden olduğu henüz gösterilememiştir. Sigara, egzoz dumanı, hava kirliliği, giderek daha hijyenik ortamlarda yaşamamızın rolü olabileceğine yönelik kanıtlara ulaşılmıştır. Allerjik nezle neden ileri gelir? Organizmamızın (vücudumuzun) hem dış (bakteri, virüs, parazit) hem de iç (kanser gibi) düşmanlara karşı korunması bağışıklık sistemi denen bir sistem ile sağlanmaktadır. Bu sistem tepkilerini aralarında kompleks ilişkiler olan hücre ve moleküller aracılığı ile verir. Bağışıklık sistemi organizmamız için zararlı olan bir etken ile karşılaştığında, ona karşı güçlü tepkiler üretir ve onu ortadan kaldırarak bize zararlı olmasını engeller. Organizmamız, zararlı olmayan yabancı bir etken ile karşılaştığında ise daha ölçülü tepkiler verir. Çünkü bağışıklık sisteminin verdiği güçlü tepkiler genelde vücudumuz için rahatsız verici nitelikte durumlara yol açar. Bunlar vücut sıcaklığının yükselmesi ve kırgınlık gibi genel belirtiler veya tepkinin verildiği organa ait yakınmalar şeklinde kendini gösterir. Bu kapsamda allerji, vücudumuza solunum, mide-barsak veya deri teması ile giren bazı yabancı maddelere karşı gereğinden fazla aşırı tepkiler vermesi olarak tanımlanır. Bir diğer ifadeyle, genel kanının aksine allerji, bağışıklık sistemindeki bir eksiklikten değil, aksine zararlı olmayan bir yabancı maddeye karşı aşırı bir tepki verilmesinden ileri gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder